23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

“Küçük hanımlar, küçük beyler! Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunu düşünerek çalışınız.”

Mustafa Kemal Atatürk

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti‘nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘nin resmi bayramlarından biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilmiştir.

Bu bayram, TBMM‘nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan 23 Nisan Millî Bayramı ve 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla, önce 1 Kasım olarak kabul edilen, sonra 1935’te 23 Nisan Millî Bayramı’yla birleştirilen Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyeti‘nin 1927’de ilan ettiği ve ilki Atatürk’ün himayesinde düzenlenen 23 Nisan Çocuk Bayramı‘nın kendiliğinden birleşmesiyle oluştu.1980 darbesi döneminde Milli Güvenlik Konseyi, bu bayrama resmî olarak “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adını verdi.

Hakimiyet-i Milliye Bayramı (önceleri 1 Kasım, sonra 23 Nisan), saltanatın kaldırılışının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu gerçekleştiren TBMM’nin açılışının egemenliği padişahtan alıp halka vermesini kutlamak amacını taşırken, Çocuk Bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımaktaydı. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, UNESCO‘nun 1979’u Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından, TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ni başlatarak, bayramı uluslararası düzeye taşımıştır. Günümüzde bayrama birçok ülkeden çocuklar katılmakta, çeşitli gösteriler hazırlanmakta, okullarda törenler ve çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Ayrıca 1933’te Atatürk’le başlayan çocukları makama kabul etme geleneği günümüzde çocukların kısa süreliğine devlet kurumlarının başındaki memurların yerine geçmesi şeklinde devam etmektedir.

İNANÇ SÖZLEŞMESİNE DAYALI OLARAK AÇILAN MİRAS PAYI ORANINDA TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

Esas Numarası: 2017/235

Karar Numarası: 2017/272

Karar Tarihi: 15.02.2017

İNANÇ SÖZLEŞMESİNE DAYALI OLARAK AÇILAN MİRAS PAYI ORANINDA TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ Karar Düzeltmede Parasal Sınır – 2016 Yılı İçin 13.390,00-Tl Olduğu – Olayda Karar Düzeltmeye Konu Edilen Dava Değerinin 13.390,00-Tl’Lik Miktardan Az Olduğu – Karar Düzeltme İle İlgili Parasal Sınırın Altında Olan Davalara Ait Hükümlerin Onanması veya Bozulmasına İlişkin Yargıtay Kararları Hakkında Karar Düzeltme Yoluna Başvurulamayacağı

Özeti: Davacı vekilince karar düzeltme isteğinde bulunulmuş ise de dava dilekçesinde açık bir şekilde davacının miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğu belirtilerek, davaya konu edilen bu payın değeri 4.500,00-TL olarak açıklanmıştır. Görüldüğü üzere karar düzeltmeye konu edilen davanın değeri 13.390,00-TL’lik miktardan azdır. Bu durumda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun değişik 440/III-1. maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamayacağından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir.

Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil ” davasından dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 27.02.2014 gün ve 2014/7 E., 2014/74 K. sayılı kararın onanmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan çıkan 05.10.2016 gün ve 2014/14-1243 E., 2016/958 K. sayılı kararın, karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, inanç sözleşmesine dayalı olarak açılan miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Yerel Mahkemece davanın reddine dair verilen direnme kararı, temyiz incelemesi sonucunda Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2016 günlü kararı ile yerinde bulunarak onanmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesi ile HUMK’a eklenen Ek-madde 4’te öngörülen yeniden değerlendirme oranları dikkate alındığında 2016 yılı için 13.390,00-TL’dir.

Somut olayda, davacı vekilince karar düzeltme isteğinde bulunulmuş ise de dava dilekçesinde açık bir şekilde davacının miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğu belirtilerek, davaya konu edilen bu payın değeri 4.500,00-TL olarak açıklanmıştır. Görüldüğü üzere karar düzeltmeye konu edilen davanın değeri 13.390,00-TL’lik miktardan azdır.

Bu durumda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun değişik 440/III-1. maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamayacağından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine, 15.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.